DNA'yı çözen bilim bazı insan davranışlarını açıklayamıyor.
Atomu bölen, insanın aya kadar gitmesini sağlayan ve hatta DNA'sını çözen bilim, insanoğlunun bazı gizemli davranışlarını açıklamak konusunda yetersiz kalıyor.
İngiliz The Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan habere göre, The New Scientist dergisi, insanların, bilim dünyasının açıklayamadığı davranışlarını sıraladı.
Nedenlerine ilişkin değişik teorilere de yer verilen listede şu davranış biçimleri sıralandı:
Yüz kızarması: İngiliz doğa tarihçisi Charles Darwin, insanın yalan söylediğinde diğerlerinin bunu anlamasını sağlamak için yüzünün kızaracağı şekilde evrimleştiği teorisiyle açıklamaya çalıştı. Bazı bilim adamları ise bunun zayıflığı ifşa ederek, olaylarla yüzleşmeye ya da daha içten davranmaya yardımcı olduğu fikrini savundu.
Kahkaha atmak: İnsanın ruh halini iyileştiren endorfin hormonu nedeniyle güldüğü düşünülüyor. Ancak 10 yıllık bir araştırmanın sonuçları, insanın espriden çok vasat sözler karşısında kahkaha attığını ortaya koyuyor.
Öpüşmek: Tüm toplumlarda görülmeyen, bu doğrultuda genetik olamayacağı yargısına varılan öpücük, emzirme ve eski insanların çocuklarını ağızlarıyla besleme alışkanlıklarıyla ilişkilendiren teorilere bağlanıyor.
Rüya görmek: Avusturyalı nörolog Sigmund Freud’un, rüyaların bilinç altını yansıttığına ilişkin teorisine şüpheyle yaklaşılıyor. Rüyanın, genel olarak hisleri yansıttığı söylenebilir, ancak garip düşler görülmesinin nedeni henüz tam olarak açıklanamadı.
Batıl inançlar: Dinin, bir anlam taşımayan, tuhaf, ancak rahatlatan alışkanlıklar olarak nitelendirilen batıl inançları tetiklediği düşünülüyor.
Burun karıştırmak: Her dört gençten biri, günde ortalama 4 kez burnunu karıştırıyor ve bunun nedeni bilinmiyor. Burun karıştırmanın, bağışıklık sistemini güçlendirdiğine inananlar var.
Ergenlik: Diğer hiçbir hayvanın bu dönemden geçmediğine dikkati çekiliyor. Bazı bilim adamları bu dönemin, insan beyninin olgunluk çağına geçmeden önce kendini yeniden düzenlemesine yardımcı olduğunu ya da gelecekteki sorumluluk dolu yıllar öncesinde insanın, davranış biçimleri açısından kendini denemesine izin verdiğini düşünüyor.
Fedakarlık yapmak: Bu davranışın, insanlar arasındaki bağların geliştirilmesine yönelik olabileceği gibi sadece keyif verdiği için yapılabileceği savunuluyor.
Sanatsal faaliyetler: Dans etmekten, heykel tıraşlığa tüm sanat biçimlerinin, kişinin kendisini gösterme ve beğendirme isteğinden kaynaklanabileceği belirtiliyor. Nitekim bunun, sadece bilgi ve deneyim paylaşımı için bir araç olabileceği de düşünülüyor.