Libya'nın ekonomik ve sosyal profili

İsyanın merkezindeki ülke!

BM operasyonuyla sarsılan Libya'nın hiçbir dış borcu bulunmuyor

Muhaliflerin başlattığı ayaklanma sonunda iç savaşa sürüklenen ve koltuğunu bırakmamak için direnen Libya lideri Muammer Kaddafi'yi yönetimden uzaklaştırmak için Birleşmiş Milletlerin (BM) önce hava harekatı, ardından da denizden ablukaya aldığı Libya'nın ekonomik ve sosyal profili hayli renkli.

A.A muhabirinin Türkiye'nin Trablus Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği verilerinden derlediği bilgilere göre Libya'nın hiç bir dış borcu bulunmuyor. Bankacılık sektörünün dışa kapalı olması ve petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi uluslararası finansal krizin olumsuz etkilerinden Libya'yı korurken, 2010 yılı bütçesinde yıllık ortalama 45 ABD Doları olarak dikkate alınan varil fiyatının, bu rakamın çok üzerinde gerçeklemesiyle Libya bütçesinin 2010 yılında da fazla vermesi bekleniyor.

Libya'da 2009 yılında 9 bin 600 ABD doları olarak hesaplanan kişi başına düşen milli gelirin, 2010 yılında 12 bin 100 ABD doları düzeyinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor, 2011 sonunda da 13 bin ABD doları olması bekleniyor.

2009 yılında nüfusu 6,4 milyon olan Libya'nın, 2010'da 6,5 milyon olacağı tahmin edilirken, 2011'in sonunda ise 6,7 milyona ulaşması bekleniyor.

Uluslararası Para Fonunun (IMF) ve Libya resmi otoritelerinin beklenti ve projeksiyonlarına göre ise Libya'da 2009'da yüzde 2,4 olarak gerçekleşen enflasyonun, 2010'da 4,5 olarak gerçekleşeceği tahmini yapılırken bu yıl sonunda ise yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Yine IMF ve Libya resmi otoritelerinin beklenti ve projeksiyonlarında 2009 yılında ekonomisi yüzde 1,6 küçülen Libya'nın bu yıl sonunda yüzde 10,6, 2011'de de yüzde 6,2 büyüyeceği tahmini yapılmıştı.

KREDİ NOTU
Libya, olaylar başlamadan önce kredi derecelendirme kuruluşlarından da en yüksek not olan AAA alıyordu. Ancak, yönetim karşıtı gösterilerin yayılmasıyla birlikte kredi derecelendirme kuruluşları da not düşürmeye başladı.

Ülkenin kredi notunu bir hafta içinde iki kez düşüren Fitch, 2 Mart'ta Libya'nın ''BBB'' olan uzun vadeli kredi notunu üç kademe birden indirerek ''BB''ye çekti, görünümünü ise ''negatif'' olarak belirledi.

Standard & Poor's ise en son, Libya'nın uzun vadeli kredi notunu ''A-'' seviyesinden ''BBB '' seviyesine çektiğini ve not görünümünü ''negatif'' izlemeye aldığını bildirmiş, Libya'nın kredi notunda yeni indirimler olabileceği uyarısında bulunmuştu.

DIŞ TİCARET DENGESİ
IMF tahminlerine göre Libya'nın 2009 yılı toplam ihracatı 37,1 milyar dolar, ithalatı ise 22 milyar dolara olarak gerçekleşirken geçen yılki ihracatının 47,8 milyar dolar, ithalatının ise 25,3 milyar dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor. IMF tahminlerine göre, 2009 yılında 9,4 milyar dolar cari fazla veren Libya'nın, 2010'da 15,5 milyar dolar fazla vermesi bekleniyor.

LİBYA'NIN KONUMU
Yüzölçümü 1 milyon 759 bin 540 kilometre kare (Türkiye, Fransa, Yunanistan, Hollanda, Lübnan'ın toplamından büyük) olan Libya, yüzölçümü bakımından Afrika'nın dördüncü büyük ülkesi. Topraklarının yüzde 95'i çöl veya kurak araziden oluşan Libya'da yer alan, kuzeyde Akdeniz ve güneyde Ekvator Afrikası arasında bir kum denizine benzeyen Büyük Sahra Çölü'nün, yaklaşık 1300 kilometre uzunluğundaki büyük bir bölümü, Libya topraklarının tamamına yakın kısmını oluşturuyor.

İGEME'nin ''Libya Ülke Raporu''na göre ise Libya'da 1977'de tesis edilen politik sistem olan Cemahiriye, Devlet Başkanı Kaddafi'nin kaleme aldığı Yeşil Kitap'ta öngörülen fikirlere dayanıyor. Parlamenter demokrasi ve siyasi partilere yer olmayan bu sistemde halk yerel meclislerde doğrudan yönetime katılıyor. Yerel meclis başkanlarından oluşan ulusal Büyük Halk Komitesi Başbakan başkanlığında ülke yönetimini yürütüyor. Yeşil Kitap'*gunöre sistem sosyalizm ile İslami öğretinin bir sentezi. Hükümet üyeleri Devlet Başkanı Kaddafi tarafından atanırken, Kaddafi ise 1969'dan bu yana görevini sürdürüyor. Ülkede güçlü bir muhalif grup bulunmamakla beraber 1990'larda öne çıkan en yüksek ses ise İslamcılar. 2006 yılı Nisan ayında Bingazi'de düzenledikleri gösterilerle yeniden ortaya çıkan İslamcılar o dönemde etkili olamamışlar. Dönem dönem ordunun içinde ve ülkenin sosyopolitik yapısında büyük önemi olan aşiretler arasında muhalif hareketler görülse de bunlar şimdiye kadar başarı gösteremedi.

Kaddafi, Mart 2008'de Adalet, Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları haricindeki tüm bakanlıkların lağvedildiğini ve ayrıca petrol gelirinin doğrudan halka dağıtılacağını açıklamış, ancak daha sonra lağvedilen bakanlıklara yeni atamalar gerçekleştirmişti. Büyük Halk Komitesi'nin yeni gelir paylaşımı planına ''halkın hazır olmadığına'' karar vermesi üzerine her iki karar da bilinmeyen bir tarihe ertelenmişti.

Libya'nın 2003 yılında batının tepkisini çeken silahlanma programını iptal ettiğini açıklaması üzerine uluslararası ilişkilerinde iyileşmeler meydana gelmiş, ABD 30 Haziran 2006 tarihinde Libya'yı, Uluslararası Terörizmi Destekleyen Devletler Listesi'nden çıkarmıştı. Bu kararın ardından, ABD ile Libya arasındaki diplomatik ilişkiler yeniden başlamış, 5 Eylül 2008 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı Rice ülkeyi ziyaret etmiş, ayrıca 36 yıl aradan sonra ABD'nin Libya'ya atadığı ilk Büyükelçi Aralık 2008'de görevine başlamıştı.

Diğer yandan Muammer Kaddafi, Afrika Birliği'nin 2009-2010 dönem başkanlığını yürütürken, kıta politikalarında sesini daha sık ve belirgin çıkarıyordu.

TÜRKİYE LİBYA İLİŞKİLERİ
Türkiye ile Libya ilişkilerine de yer verilen İGEME'nin ''Libya Ülke Raporu''na göre, Türkiye ile Libya arasındaki ikili siyasi temaslar asgari düzeyde bulunuyor. Ülke, 2001 yılından bu yana Türkiye'den Osmanlı idaresi dönemine ilişkin tazminat ve özür talep ederken, Libya'dan kaçırıldığı iddia edilen tarihi eserlerin iadesini istiyor. İtalya ile 30 Ağustos 2008 tarihinde imzalamış olduğu İtalyan işgal dönemine ilişkin tazminat taleplerini karşılayan dostluk anlaşmasının ardından Libya, Türkiye'ye yönelik benzer talepleri Türk bakan ve milletvekillerine Libyalı muhatapları tarafından çeşitli vesilelerle dile getiriliyor. Libya'nın İslam Kalkınma Örgütü (İKÖ) toplantılarındaki Türkiye'nin Kıbrıs karar tasarılarına da çekince koyduğu görülüyor.

2009 yılı itibarıyla nüfusunun 6,4 milyon olduğu tahmin edilen Libya, kilometrekareye düşen üç kişi ile dünyanın nüfus sıklığının en az olduğu ülkelerinden birini oluşturuyor. Nüfusun yüzde 85'i sahildeki şehirlerde özellikle Trablus ve Bingazi'de yoğunlaşırken Libya'da Arap ve Afrika ülkelerinden göçmen işçiye ihtiyaç duyulmakta olup, bu sayı 1 milyon civarında.


BÜYÜK YAPAY NEHİR PROJESİ
Libya'daki Büyük Yapay Nehir projesine 1984 yılında başlanmış olup, proje çöl boyunca 5 milyon metreküp/gün su taşıyacak ve ekilebilir alanları 150 bin hektar artıracak şekilde oluşturulmuş. Bu çerçevede güneydeki yer altı sularının sulama amaçlı olarak kuzeydeki sahil kesimindeki tarımsal alanlara getirilmesi amaçlanıyor. Proje dünyanın en büyük su nakil projesi olup, tamamlandığında 4 bin km'lik bir boru hattına ulaşacak. Proje hali hazırda inşaat halinde.

Ülkenin ekonomisi ise esas olarak petrol gelirlerine dayanıyor. Petrol geliri ihracat gelirinin yüzde 98'ini, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 25'ini ve kamu sektöründeki ücretlerin yüzde 60'ını oluşturuyor. Enerji sektöründen sağlanan önemli ölçüdeki gelir düşük nüfus ile bir araya geldiğinde, Libya kişi başına en yüksek GSYH'ya sahip Afrika ülkelerinden birisi.

Libya'da, 2007 ve 2008 yıllarında da etkisini hissettiren küreselleşmenin ve iletişim sektöründeki modernleşmenin etkisiyle devleti idare edenler kontrollü ekonomik faaliyetlerden yavaş yavaş uzaklaşmaya çalışıyor. Henüz serbest piyasa şartları oluşmayan Libya'da en az 3-5 yıllık geçiş dönemi gerekiyor. 2009 Ekim ayından itibaren Ekonomik ve Sosyal Reformlardan sorumlu olarak Yönetimde ikinci adam konumuna yükselen Saif-ül İslam Kaddafi bu durumu ''adım adım ilerlemek'' olarak resmen açıklamıştı.

Hükümetin 2009 yılındaki uygulamaları ve üst düzey bürokratların yıl içindeki konuşmalarına göre, uluslararası kuruluşların IMF gibi teknik desteğiyle birlikte, Libya petrole dayalı hantal ekonomik yapıyı devlet kontrolündeki özel sektöre dayalı sanayileşmeye kaydırmaya çaba sarf ediyor. 2008'de yüzde 4 olarak gerçekleşen büyüme oranları petrole dayalı ekonominin dışında da başlayan diğer sektörlerdeki büyümeyi gösteriyor. Libya'nın Uluslararası ekonomik ortama katılımının artması ve sürdürülen özel sektör yaratmaya dönük çabalar, önümüzdeki yıllarda petrol dışı sektörlerin yüzde 6-8 civarında büyüyeceğini gösteriyor.

Yıllarca sürdürülen millileştirmenin ve devlet kontrollü ekonominin Libya'yı, kontrol ettiği parasal güce rağmen beklenen ekonomik ve siyasi güce kavuşturamadığını gören Lider ve kadrosunun yeni yaklaşımı, perakende sektörü başta olmak üzere ''devletin kontrol ettiği özel sektörü'' teşvik ediyor. Ancak bunun eski alışkanlıkları nedeniyle oldukça kontrollü bir şekilde yapılması Libya'da bilinen anlamda serbest piyasa şartlarının oluşmasını engelliyor.

TÜRKİYE-LİBYA İLİŞKİLERİ
Yine İGEME'nin ''Libya Ülke Raporu'na göre 2000-2006 döneminde Türkiye'nin Libya'dan çok miktarda petrol ithal etmesi nedeniyle iki ülke arasındaki dış ticaret sürekli olarak Türkiye aleyhine açık verdi. 2007 yılından sonra ise Türkiye, Libya'dan ithal ettiği petrolü Rusya ve İran'dan almaya başlayınca bu ülkeyle dış ticareti fazla vermeye başladı ve dış ticaret dengesi Türkiye lehine artış eğilimine girdi. Bunun sonucunda Türkiye'nin Libya'dan ihracatı, bu ülkeden yaptığı ithalatın dört katına ulaştı.

Türkiye, geçen yıl Libya'ya 1 milyar 935,3 milyon dolar tutarında ihracat yaparken, bu ülkeden yaptığı ithalat ise 425 milyon 652 bin dolar oldu. Böylece Türkiye'nin Libya ile ticareti 1,5 milyar dolar fazla verdi.

Türkiye'den Libya'ya ihraç edilen belli başlı ürünler arasında demir-çelik çubuklar, Demir-çelik inşaat aksamı, çimento, plastik borular, demir-çelik yarı mamuller, kablolar, filmaşin, mobilya, elektrik transformatörleri, işlenmiş doğal taşlar, maden makineleri, alüminyum inşaat aksamı, prefabrik yapılar, mücevherat, buzdolabı, klima ve demir-çelik boruları yer alıyor.

SON İKİ YILDA TÜRK MÜTEAHHİTLERİ 7,6 MİLYAR DOLARLIK 124 PROJE ÜSTLENDİ
Türkiye'nin Trablus Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği verilerine göre, Türk müteahhitleri Libya'da sadece son iki yılda 7 milyar 627 milyon 229 bin dolar tutarında 124 adet proje üstlendi.

Öte yandan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ise Türk müteahhitlik firmalarının şimdiye kadar Libya'da 27 milyar dolarlık iş gerçekleştirdiğini, halen devam eden sözleşmelerin tutarının ise 16 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Facebook Twitthis Furl