Dünyanın En İlginç Suikastleri - 9


Grigori Rasputin
Rasputin’in yaşamı kadar ölüm şekli de enteresan noktalar içermektedir. Çar’ın orduların başına, cepheye gittiği dönemde Rasputin diğer hanedan mensupları ile birlikte sarayda bulunmaktaydı. Çar, doğrudan eşinden aldığı mektuplarla ülkeyi ve savaşları yönlendiriyordu. Bu durum önce sarayda daha sonra da halk arasında yaygın söylentilere ve tepkilere, moral bozukluklarına yol açıyordu. hanedan mensuplarının Rasputin’den duydukları rahatsızlık had safhaya ulaşmış ve onu ortadan kaldırmak için planlar yapılmaya başlamışı. Felix Yussupov isimli Tatar kökenli hanedan mensubu bir prens bu işe ön ayak oldu ve diğer komplocu arkadaşları ile beraber bir plan kurdular.

Yussupov ve Rasputin beraberce yemeğe giderken Yussupov onu öncelikle sohbet etmek amacı ile bir odaya aldı. Burada önceden siyanürle hazırlanmış kurabiyeler bulunmaktaydı. Her ne kadar bir kurabiye içersindeki zehir dozu bir insanı öldürecek miktarda olsa da hazırlanan şarabın da içine siyanür konuldu. Rasputin iki kurabiye yedi ve şarapdan da bir bardak içti. Ancak zaman geçmesine rağmen herhangi bir etki görülmüyordu. Paniğe kapılan Yussupov odadan arkadaşlarının yanına çıktı ve planın işe yaramadığını söyledi. Bu defa da ona bir silah temin edildi. Yussupov Rasputin’in yanına geri döndü ve silahını bir el ateşledi. Rasputin yere yığılmıştı. Yussupov sevinç içinde arkadaşlarının yanına koştu ve işi başardığını söyledi. Arkadaşı ona bir bardak şarap verdi ve işin sona ermesini kutlayalım dedi. O esnada Rasputin yeşil gözleri ile Yussupova baktı ve konuşmaya başladı. Odaya dalan Yussupov’un arkadaşı kendi silahı ile Rasputin’e ateş etti silahtan çıkan kurşun Rasputin’nin sırtının alt kesimine girip böbreğine saplandı. Öldüğünü düşündükleri Rasputin’i bir çarşafa sararak dışarda beklemekte olan araca doğru taşımaya başladılar. O sırada Rasputin hareket etti. Ölmediği anlaşılan Rasputin’nin son ölümcül yarası İngiliz Rayner tarafından Rasputin’nin alnın tam ortasından vurularak tamamlandı. Daha sonra araca yerleştirilen Rasputin’in bedenini buzlarla kaplı Neva nehrine attılar. Tam olarak 14 saat sonra Rasputin’in cesedi bulundu.

Facebook Twitthis Furl

Dünyanın En İlginç Suikastleri - 8


Tiberius Gracchus
Milattan önce 2. yüzyılda Romalı bir politikacı olan Tiberius Gracchus tarımsal bir reformu kanun olarak onaylatmak için dile getirince politik bir çalkantıya sebep oldu. Seçim günü kazanmış olduğu bu zaferin onu ölüme sürükleyeceğinden habersizdi. Silahlı korumalarla geldiği senatoda dövülerek öldürüldü. Senatörler ellerine geçen sandalye ve sert cisimlerle onu öldürdüler. Daha sonra ise Tiber Nehrine attılar. Senato dışında bekleyen yüzlerce taraftarı ise oracıkta öldürüldü.

Facebook Twitthis Furl

Dünyanın En İlginç Suikastleri - 7


Leon Trotsky

1920'li yıllarda sol görüşün baştaki temsilcilerinden Leon, Joseph Stalin'in en büyük rakibiydi ve Sovyetler Birliğinden sürgün yedi bu sebepten. Meksika'da yaşamaya başlayan Trotsky burada Marksizmi öğretmeye ve Stalin aleyhine konuşmaya devam etti. 20 Ağustos 1940'da ise Stalinin bir ajanı olan Ramon Mercader Trotsky'nin evine bir makale üzerine tartışmak için gitti. Trotsky makaleleri ararken Mercader cebinden çıkardığı bir buz kırıcıyı kafatasına saplayıverdi. Orada canını vermeden önce Trotsky "Bu adamı sakın öldürmeyin ondan öğreneceklerimiz var" dedi. En meşhur Marksistlerden Trotsky ise bir gün sonra beyin zedelenmesi yüzünden öldü.

Facebook Twitthis Furl

Dünyanın En İlginç Suikastleri - 6


Çar 2. Alexander (Rusya)
Diktatör diye adlandırdıkları Çar 2. Alexander'ı devrimciler öldürmek için 3 bombalama gerçekleştirdi. İlk suikast için at arabasının altına bomba atıldı. Bomba patladı ancak atlar öldü, Alexander ise sadece 3. Napolyon tarafından kendisine hediye edilen arabadan oldu.

Suikastçıların inatla kendisini öldürmeye, çalıştıklarını en sonunda anlayabilen Çar, canını kurtarmak için bir Millet Meclisinin kurulmasını kabul etmek zorunda kaldı. Halkın devlet işlerine karışmasını sağlayacak olan bu kararı Çar II. Aleksandr 1 Mart 1881'de imzalamıştı. Ertesi gün yayınlanarak halka yeni bir düzenin kurulduğu bildirilecekti. Fakat Çar çok geç kalmıştı. Bu kararı grandüklerine ve bakanlarına haber verdikten sonra askeri bir törene gitti. Dönüşte, Katerina kanalının yanından geçerken. Çar'ın kapalı arabasına, onun aldığı karardan haberleri olmayan suikastçılar tarafından havluya sarılmış bir bomba atıldı. Patlayan bomba birkaç muhafızını öldürdü, kendisine bir şey olmadı. II. Aleksandr arabadan çıkarak, kanlar içinde yatan, muhafızlarının yanına gitmişti.

Arabacısının: "Durmayalım Çar Hazretleri! Tehlike henüz geçmedi, hemen saraya gidelim!.." demesine aldırmıyordu bile.

Birkaç saniye sonra, II. Aleksandr'ın ayakları dibinde patlayan ikinci bomba, arabacının ne kadar haklı olduğunu göstermişti!..

Şimdiye kadar birçok suikasttan kurtulan II. Aleksandr, bu sefer ölüm derecesinde yaralanmıştı. Aceleyle saraya götürülüp çalışma odasındaki divana yatırıldığında gözleri kapanmıştı. Bir ayağı kopmuş, öteki de parçalanmıştı.

Facebook Twitthis Furl