Fotoğraflarda gözler niçin kırmızı çıkıyor?


Geceleri flaşla çekilen fotoğraflarda genellikle gözler kırmızı çıkar.

Peki fotoğraftaki güzelliği bozan bu olay nasıl olur? Niçin her zaman olmaz? Niçin gündüzleri flaşla çekilen fotoğraflarda olmaz? Gözümüz iç içe geçmiş üç tabakadan oluşur.

En dışarıdaki gözümüzü koruyan ve göz akı da denilen sert tabakadır.

İkincisi, kan damarlarından meydana gelmiş ve ortasında göz bebeğinin bulunduğu damar tabakadır.

Bu damarlar sayesinde fazla ışıkta göz bebeğimiz küçülür, karanlıkta ise daha çok ışık alabilmek için büyür ama bu hareketi oldukça yavaş yapar.

Üçüncü tabaka da retina adı verilen, ışığa duyarlı kılcal damar ağlarından oluşan ağ tabakasıdır.

Köpek, kedi, geyik, karaca gibi hayvanlann gözlerinin arkasında, yani retinalarında ayna gibi, yansıtıcı özel bir tabaka .

vardır.

Eğer karanlıkta gözlerine el lambası veya araba farı gibi bir ışık tutarsanız, bu ışık gözlerinin içinden yansır ve gözleri karanlıkta pınl pırıl parlar.

İnsanların gözlerinin retinasında ise böyle bir yansıtıcı tabaka yoktur.

Fotoğraf makinesinin flaşı çok kısa bir zamanda çok kuvvetli bir ışık verir.

Gözbebeğimiz ise bu kadar kısa zamanda küçülmeye fırsat bulamaz.

Işık doğrudan retinaya ulaşır ve oradan da doğrudan kılcal damarların görüntüsü yansır.

İşte flaşla çekilen fotoğraflarda görülen bu kırmızılık retina tabakasındaki kılcal damarların görüntüsüdür.

Günümüzde, birçok fotoğraf makinesinde, gözün bu kırmızı görüntüsünü azaltacak önlemler alınmıştır.

Bu makinelerde flaş iki kere çakar.

Birinci çakış resim çekilmeden az önce olur ve gözbebeğinin küçülerek gözdeki yansımayı azaltmasına zaman tanır.

İkincisi de tam fotoğraf çekilirken olur ki, gözbebeği olması gereken durumu almıştır zaten.

Başka bir önlem de odadaki bütün ışıkları açarak' gözbebeğinin önceden küçülmesini sağlamaktır.

Geceleri flaşlı fotoğraflarda, gözlerin kırmızı çıkmasının önlenmesinin bir yolu da flaşı objektiften olabildiğince uzak tutmaktır.

Günümüzde fotoğraf makineleri o kadar küçülmüştür ki, flaş makinenin bünyesinde ve objektife birkaç santim mesafededir.

Flaşın ışığı göze gelip yansıyarak geri döndüğünde doğrudan objektife gelir.

Gündüzleri ise gözümüze dışarıdan, her yönden ışık geldiği için, flaşın ışığı bunların arasında daha az oranda gözümüze girer ve kırmızı göz olayı yaratmaz.

Facebook Twitthis Furl

Helikopterlerin arka pervaneleri ne işe yarar?


Günümüz taşıtları içinde en çok yönlü ve şaşırtıcı olanı helikopterdir.

Üç boyutta da hareket edebilmesi, hemen hemen her yere gidebilmesi nedenleri ile uçaklarla yapılamayan birçok özel görevlerde de kullanılabilirler.

Ancak helikopterlerin uçma me- kanizmaları uçaklara göre oldukça karışık, üretim maliyetleri de daha yüksektir.

Helikopterleri uçaklardan ayıran önemli özellikler, havada asılı durabilmeleri, kendi eksenleri etrafında döne-bilmeleri ve geri geri uçabilmeleridir.

Uçaklarda gerekli gücü motor sağlar ama asıl havada kalabilmelerini sağlayan kanatlarıdır.

Helikopterlerde ise havada kalmayı sağlayan motora bağlı pervanelerdir.

Onları bir çeşit dönen kanat olarak düşünebiliriz.

Bir helikopterde iki veya daha fazla kanat olabilir.

Kanatlara hafif bir açı verilip, ana motor çalıştırılınca, dönen kanatlar helikopteri kaldırmaya çalışır.

Yerde iken sorun yoktur ama havalanınca helikopterin gövdesi, pervanenin dönüş yönünün tersine dönmeye başlar.

İşte burada bu hareketi durdurabilecek ilave bir güce ihtiyaç vardır.

Bu ilave gücü sağlamanın en kolay yolu, dönüş yönüne dik ilave bir pervane koymaktır.

Buna kuyruk rotoru denilir.

Kuyruk rotoru aynen uçak pervanesi gibi bir itiş gücü yaratır ve helikopterin gövdesinin dönmesini dengeleyerek sabit kalmasını sağlar.

Kuyruktaki pervaneyi döndüren ayrı bir motor yoktur.

Hareketini ana motordan bir şaft ile alır ve altındaki dişli kutusu vasıtası ile dönmesi gereken devirde döner.

Helikopterleri tam olarak kontrol edebilmek için ana ve kuyruk pervanelerinin ayarlanabilir olmaları gerekir.

Kuyruk pervanesinde kanatların eğimlerinin, yani açılarının ayarlanması ile helikopterin kendi ekseni etrafında dönebilmesi sağlanır.

Ana pervane ise çok önemlidir.

Yükseklik değiştirmeyi, ileri ve geri gitmeyi, dönmeyi o sağlar.

Bunun için de inanılmaz derecede dayanıklı olması gerekir.

İşin asıl sırrı ise ana pervanenin dönen kanatlarının eğiklik açılarının bir tam tur süresince değişmesidir.

Helikopterlerin havada hareketsiz kalabilmeleri için pervanelerin açılan da sabit olmalıdır.

Bu açılan tüm kanatlarda aynı an- da değiştirmekle alçalma ve yükselme sağlanır.

Kanatlar arkaya geldiklerinde açılan büyük, öne geldiklerinde daha küçük ise ileri doğru hareket, tersi durumda da geriye doğru hareket sağlanır.

Facebook Twitthis Furl

Bir diş sarımsak bakın nelere kadir...


Sarımsak eski çağlardan beri çok kuvvetli bir antibiyotik olarak kullanılan bir bitki. Daha doğru bitki değil tam bir ilaç. Ama sarımsak yiyemeyen veya kokusundan rahatsız olanlar için aynı oranda yarar sağlayan sarımsak yağını kullanabilirsiniz.

Sarımsak Yağının Faydaları:


Mikrop öldürücüdür. Kandaki kolesterol miktarını ve yüksek tansiyonu düşürür. Damar sertliği önleyici kalbi kuvvetlendirici etkileri vardır. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Astım, bronşit, verem, nefes darlığı ve öksürükte faydalıdır. Balgam söktürür. Saç dökülmesinde ve saç kırılmasında kullanılmaktadır. Saçların uzamasına yardımcı olur. Solunum ve hazım sistemindeki mikropları öldürür. Grip, tifo ve difteri gibi salgın hastalıklar esnasında faydalıdır. Karında ve bacaklarda toplanan suyun boşalmasına yardımcı olur. Mesane taşlarını düşürür, böbreklerde taş oluşmasını önler. kanserden korur.

Kullanılışı ve dozu: Bir çay bardağı suya 3 damla damlatılarak günde 2 defa alınır. Ayrıca cilde masaj yapılarak kullanılır. Kapsülle 3 damla alınır.

Facebook Twitthis Furl