Osuruk Nedir? Nasıl Osururuz? Çıkmayan osuruğum nereye gider?

Osuruk vücuttaki toksinleri atmanın bir yoludur. Mide ve bağırsaklarda biriken aşırı miktardaki gazın baskı yapması sonucunda osururuz.. Osuruklar ana olarak beş çeşit gazdan oluşur; Nitrojen(N2), karbondioksit(CO2), hidrojen(H2), metan(CH2), oksijen(O2) Bunlardan metan patlayıcıdır. Yandığı takdirde mavi renk, güçlü bir alevi olur. Bunu kendi kıçınızda denemeyin… Tabi bunlar tek başına osuruğa o kokuyu vermezler. Kokunun nedeni karbon(C) ve sülfürdür(S).

Nasıl osururuz?

Ağzımızı her açışımızda içeri hava girer ve döngü başlar. Tahmin edeceğiniz üzere, içeri giren hava dışarı çıkmak zorundadır. Bu durumda hava, sekiz metrelik bir sindirim tünelinden geçtikten sonra dışarı çıkabilir. Hava, önce midemize girer. Bu sırada hala sadece oksijen ve nitrojenden oluşan havanın bir kısım oksijeni burada emilir, geri kalan mideden bağırsağa geçer. Fermantasyon sonucu ortaya çıkan karbondioksit de birleşime katılır.

Osuruğa gürültülü, yüksek ve sulu sesi ile kokusunu verebilmek için bağırsaklarda protein ve karbonhidrat olması gerekir. Sindirim sırasında bakteriler fermente olup kalan besinlere saldırır. Bu sırada diğer gazlar üretilir. Bazı yiyecekler gaz yapar; lahana gibi selüloz açısından zengin besinler, fasulye, mantar…

Çıkmayan osuruğum nereye gider?

Çıkmak isteyen gaz içerde durmaz. Kaale almayabilirsiniz, bastırmaya çalışabilirsiniz, suçu başkasına atabilirsiniz, ama eninde sonunda kokulu gerçek ortaya çıkacaktır. Zaten osurmazsak vücudumuzdaki toksinler tekrar kana karışıp bizi zehirler. Aynı zamanda da karın bölgesinde şişkinlik ve ağrıya neden olur. Daha az osuruğun sırrı, yemek yerken konuşmamaktır. Eğer yemek yerken konuşursanız, gaz bir delikten içeri girecek ve bir başka delikten de dışarı çıkmak isteyecektir.
Çıkarken ne olduğunu anlamadığın şey işte bu

Bu mesajı eğer 5 kişiye gönderirsen fasulye yediğin zaman OSURMAZSIN
Bu mesajı eğer 10 kişiye gönderirsen osursan da KOKMAZ
Bu mesajı eğer 20 kişiye gönderirsen hayatta bir daha OSURMAZSIN
Bu mesajı eğer kimseye göndermeden silersen hayat boyu durmadan OSURURSUN

Facebook Twitthis Furl

Rum Ateşi'ni kimleri yaktı?


2.Sultan Mehmet İstanbul'u kuşattığı zaman donanması boğazı geçerken donanmanın üzerine Galata'daki şimdiki Yer Altı Camii'nin bulunduğu yerden, Saray Burnu'ndan ve Kız Kulesi'nden Rum Ateşi denilen özel bir karışımdan yapılmış, çok zor sönen ateş yağdırılmıştı.

Fetih gerçekleştirilip İstanbul alındıktan sonra padişahların tahta çıkışlarında ve bayramlarda Kız Kulesi'ne yerleştirilen toplar bu kez şenlik için ateşlenmeye başladı.

Facebook Twitthis Furl

Piramitlerin sırrı

Pramitlerin her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir.
-Bu taşları temin etmek için en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır.
-Bu taşların nasıl getirildiği bilinmemektedir.
-Pramit kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmektedir.(Doğdugu ve tahta tahta çıktığı günler)
-Mumyalarda radyoaktif madde bulunuyor.Bu yüzden mumyaları ilk kez bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür.
-Pramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır.
-Kirletilmiş suyu, birkaç gün pramit'in içine bırakırsanız suyu arıtılmış olarak bulursunuz.
-Pramit'in içerisinde süt birkaç gün süreyle taze kalır ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelir.
-Bitkiler pramit'in içinde daha hızlı büyürler.
-Pramit'in içine bırakılmış su 5 hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılabilir.
-Çöp bidonu içindeki yemek artıkları hiç koku yapmadan pramit içinde mumyalaşır.
-Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar büyükçe bir pramit'in içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.
-Pramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur araştırmacıların çoğu ya içinde kayboldu ya da aynı yerde birkaç tur attılar.Ancak içlerini göremediler.
-Pramitlerin içi yazın soğuk, kışın sıcak olur.

Facebook Twitthis Furl

Uçaklar arkalarında niçin bulut bırakıyorlar?


Bu, çocukların gökyüzüne bakarak en sık sordukları sorulardan biridir.

Kim bilir kaçımız, kaçamak cevaplar vermiş, uçağın motorlarından çıkan duman olduğunu söylemiş ama aynı yükseklikte uçan her uçakta aynı şeyin olmadığını açıklayamamışızdır.

Bir bulutun oluşabilmesi için, havanın, yeryüzünden buharlaşan suyu absorbe edemeyecek, yani içine alamayacak kadar düşük sıcaklık ve basınçta olması, bir de bulutu oluşturacak su damlacıklarının etraflarında tutunabilecekleri toz parçacıklarının olması gereklidir.

Yerden 10 bin metreden fazla yükseklikte uçan yolcu ve savaş uçaklarının uçtuğu bu yükseklikte normal şartlarda hava çok temizdir, hiç toz yoktur, yani bir bulutun oluşması için gereken şartlardan biri eksiktir.

Bilindiği gibi jet uçaklarının motorları, ön taraflarından havayı alarak, yakıt ile yakar ve işlev tamamlandıktan sonra, arka taraflarındaki küçük çaptaki egzozdan büyük bir basınç ile dışarı verirler.

Bu motorların aldıkları hava ile birlikte giren su buharı, motorun içinde daha da koyu hale gelerek dışarıdaki çok soğuk havanın üzerine püskürtülür.

Buna teknik dilde 'sublime' olma olayı denir.

Yani buhar halindeki suyun, sıvı hale geçmeden, doğrudan donması, buz haline geçmesidir.

Aslında uçakların arkalarında bıraktıkları bulut, insan yapısı bir buluttan başka bir şey değildir.

Soğuk havada verdiğimiz nefes havada nasıl buharlaşıyorsa onun gibi bir şeydir.

Deniz seviyesinde, yüksek sıcaklık ve basınçta buharlaşan suyu hava kolayca absorbe eder.

Yükseklik arttıkça, hava sıcaklığı ve basınç düştükçe, hava artık su buharını içine alamaz hale gelir.

Ancak bulutun oluşması için bir üçüncü şart daha vardı, yani toz parçacıkları.

İşte burada toz parçacıklarının görevini, uçağın motorlarından egzost olarak çıkan yakıt parçacıkları yerine getirir.

Bu sayede bir bulutun oluşması için üç şart da yerine getirilmiş olur ve motorların gerisinde uzun, ince bir bulut oluşur.

Esasında alçak irtifada uçan uçaklarda da aynı şey oluşur, motorlardan su buharı salınır ama düşük ısı, nem miktarı, rüzgar yönü gibi etkenler tam oluşmadığı için uçakların arkasında beyaz bulut oluşmaz.

İlave edelim ki, bu olayda uçağın ve motorlarının cinsi ve kapasitesinin hiçbir etkisi yoktur.

Facebook Twitthis Furl