Michael Jackson 2



O'na neden 'King of Pop' dediklerini merak edenler izlesin. Yıl 1995... Michael Jackson kızkardeşi Janet ile birlikte 7 milyon dolar bütçeyle tüm zamanların en pahalı klibi olan 'Scream' i çekiyor ve tarihe bir de bu şekilde geçiyor. Aradan bu kadar yıl zaman geçmesine rağmen böyle kaliteli ve bugün bile izlenebilen kliplerin nadir olduğunu düşünürsek, 'King of Pop' tanımının Ona ne kadar uyduğunu daha iyi anlayabiliriz zannedersem... Alkışlar sana Kral Michael!

Facebook Twitthis Furl

Michael Jackson


Pop müziğinin efsanevi ismi Michael Jackson'ın beyazlamak için bir dizi estetik ameliyat olduğunu biliriz yıllarca. Fakat Michael Jackson'ın beyazlamak için hiçbir estetik ameliyat olmadığı ve hiçbir extra müdahelede bulunmadığı tıp bilimciler tarafından ortaya çıkarıldı.Michael Jackson'ın başına birçok kişide rastlayabileceğiniz vitiligo hastalığı gelmiştir.Bu hastalığa ilk yakalandığı dönemlerde beyaz lekelerin oluştuğu bölgeleri koyu renk makyajla kapatmıştır. Daha sonra hastalık sebebiyle vücudunun büyük bir kısmı beyazlayınca koyu bölgeleri de açık renk makyajla kapatmaya çalışmıştır. Bu hastalığın teşhisi kendisine ilk olarak 1981 yılında konmuştur. “tüm zamanların en çok satan sanatçısı”, “dünyada şimdiye kadar en çok ödüllendirilen sanatçı”,“şov dünyası tarihindeki en popüler sanatçı” ve pek de tevazu içermeyen bir tabirle “dünyanın en ünlü insanı” ve tabiî ki “The King of Pop(Pop’un kralı) olarak ilan edilen olağanüstü şöhrete sahip birinin başına bu hastalık geldiğinde rant elde etmek için basın bunu görmezden gelip dünyada tek beyazlayan zencinin Michael Jackson olduğunu asparagas haber olarak yazıp çizmiştir.

Facebook Twitthis Furl

Japon gökdelenleri,Mimar SİNAN''ın sistemiyle dikilmiş

1950–60 arası bir tarihte inşaat mühendisi, mimar ve jeofizikçilerden oluşan bir Japon heyeti Türkiye’ye gelmiş. Heyet İmar ve İskân Bakanlığı’ndan izin alarak ülkemizdeki tarihi yapıları incelemeye başlamış. Ayasofya’yı, Yerebatan Sarnıcını filan gezdikten sonra sıra Sinan’ın kalfalık eseri Süleymaniye Camisi´yle Sinan’ın öğrencisi Mimar Davut Ağa’nın eseri Sultanahmet Camisi´ne gelmiş.

Japonlar bu camiler üzerinde günlerce inceleme yapmışlar. Her geçen gün şaşkınlıkları daha da artıyormuş. Çünkü Japonlar daha ilk incelemede camilerin gevşek bir zemin üzerine inşa edildiğini anlamışlar. Ama bunca yıl, bu camilerde bir çatlak dahi olmamasına akıl sır erdirememişler. Bunun üzerine Türkiye programının gerisini tamamen iptal edip, bu iki cami üzerine yoğunlaşmışlar.Araştırmalarının sonucunda herhangi bir sarsıntı sırasında bu iki caminin sabitlenmediğini aksine yerinde oynayarak yıkılmaktan kurtulabildiği ortaya çıkmış. Minareleri incelediklerinde ise şaşkınlıkları ikiye katlanmış. Minarelerin çok daha gelişmiş bir raylı sistem mekanizması üzerine oturtulduğunu ve her yöne yaklaşık 5 derece yatabildiğini görmüşler.

Daha derin araştırma yapmak için Edirne´ye, Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camisi´ne gitmişler. Oradaki olağanüstü sistemleri görünce iyice şaşırmışlar. Selimiye´nin tüm sırlarını aylarını harcayarak çözmüşler. Japonya´ya döndüklerinde ise Sinan’ın sırlarını uygulamaya sokarak şehirlerini Sinan’ın kullandığı sistemlerle kurup muazzam gökdelenler dikmişler. Yani şu an gelişmiş ülkelerin gökdelen yapımında kullanıldıkları çoğu sistem, yüzyıllar önce Sinan’ın geliştirdiği mekanizmalarmış.

Facebook Twitthis Furl